Yerde ağlayan İhsan çırpınıyordu annesini bulmak için. Ruhu panzerlerin arasına sıkışmış kalmış. Korku dayanılmazdı. Açtı. Duyumsamadığı bir açlıktı. Gökten düşen yağmur taneleri okşuyordu İhsan’ın yüzünü, karışmıştı gözyaşlarına. Yalınayak yürüyordu. Acının tarifi değildi bu, acıydı… Ölüm acı değildi, yaşam zorunda kalmaktı acı…
Kaygılıydı İhsan. Çıplak ayaklarının onu nereye götüreceğini bilmiyordu. Teslim olduğu bu işgale daha ne kadar teslim olabilirdi, düşündü; daha fazla a ...